Yaşlı teyzeyi, "memlekette kimsemiz kalmadı, gel seni de yanımıza alalım" deyip İsviçre'ye, Zürih'e götürmüşler. Apartmanın üçüncü katındaki dairede, oğlu, İsviçreli gelini ve torunlarıyla yaşıyor.

"Nasılsın teyze, rahatın yerinde mi?" diye sordum. "Rahatı nö'rim kurban, tadım yok," dedi.

"Niye teyze, Avrupa'dasın işte," dedim, "Bu nasıl Avrupa'ysa?..." dedi.

Teyzenin bu son sözü, Anadolu insanının Avrupa'ya bakışının en etkileyici özetidir benim için. Canım yandı.

Gurbet kavramı bizden başka bir ülkede var mıdır acaba? Ne güzel anlatır doğduğun topraklardan uzak yaşamanın acısını.

Yurtdışında yaşayan şairlerin şiirlerinde, bu hüznü, bu acıyı çok yoğun duyumsarım.

Avustralya'da yaşayan sevgili dostum, ağabeyim, tiyatro ve sinema oyuncusu, şair, romancı Nihat Ziyalan yeni kitabını 'Sevgili Şiir' adıyla yayınlamış. Kutluyorum. Birileri bol para biriktirirken, o hüzün biriktirmiş. •

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'ne kayıtlı bir grup mühendis, ayda birgün toplanıp, bir önceki toplantıda belirledikleri konuyu hazırlayan arkadaşlarının sunumunu dinliyorlar. Son iki toplantılarına ben de katıldım. Bu ayın konusu, 'İdeoloji-teknoloji-mühendislik' idi. Konuyu, genç mühendis arkadaşlarımız Eylem Bilge Yazıcıoğlu, İlker Gündez ile Gökhan Marım hazırlayıp sundular.

Daha önceki toplantılarında da, mühendislik ilkeleri, ahlakı, etik, demokrasi ve meslek odalarında demokrasi, gibi kavramlar üzerinde çalıştılar. Kendilerine 'İlkeli Birliktelik' adını veren bu grubun toplantısında, teknolojik gelişmelerle siyasal sistemler arasındaki koşutluk sorgulanıyordu. 'Uygarlık mı teknolojiyi, teknoloji mi uygarlığı ateşler?' sorusuna yanıt aranıyordu.

Birisi teknolojik gelişmelerdeki baş döndürücü hızın insan doğasında kalıcı mutsuzluklara neden olduğunu savunurken, bir diğeri teknolojinin halk yararına kullanılması durumunda böyle bir sorunun olmayacağından, bunun da siyasal sistemler arasındaki farkla ifade edilebileceğinden söz ediyordu.

Mühendis arkadaşlarımı kutluyorum. Bence yurtseverlik budur; zaman onlar için para demekken, onlar bundan vazgeçip, zamanlarını ülkemiz, bölgemiz ve insanlık için en iyi olanın ne olduğunu anlamak için harcıyorlar.

Ankara, ıoo. Yıl mahallesindeki ODTÜ Vişneliği'nde bulunan ODTÜ Mezunları Derneği'nin küçük salonlarından birinde yapılan bu toplantılara, ben de bir sunumla katılacağım. Aynı zamanda dernek bünyesinde başlatacağımız 'Perşembe Etkinlikleri' çerçevesinde konserler, söyleşiler düzenleyerek, ODTÜ'lülerin ülkemiz ve dünyadaki siyasal, ekonomik, kültürel, sanatsal gelişmeleri yakından izlemeleri sağlanmaya çalışılacak.

Biliminsanı, sanatçı, edebiyatçı, asker, siyasetçi dostlarımı bu etkinliklerimizde görmek istiyorum. Yakın zamanda katkılarınızı isteyeceğim. Şimdiden teşekkürler.

Ülkenin geleceği açısından gençliğin öneminin farkında olanlarla, her yerde beraberim. Yarın (ıo Şubat 2007) Dalaman gençliği ile buluşacağız. Önce birlikte köyleri dolaşacağız, daha sonra da CHP Dalaman Gençlik Kolları'nın düzenlediği konserde, Dalaman gençliği ile birlikte, Muğla'nın diğer ilçelerinden de gelecek gençlerle buluşacağız. Bekleriz...