Makaleler


CUMHURİYET KUTLAMALARI

Almanya sokaklarında dolanıyorum. Yanımda ADD Nümberg Şubesi Başkanı Ayla Hanım ile eski dostlarım Tün ve Semrah Güney var. Tün, belediyeye bağlı uluslararası gençlik merkezinde çalışıyor. Aynı zamanda da Türk Alman Gençlik Demeği'nin başkanı.

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla ADD Nümberg Şubesi tarafından konser vermek üzere davet edilmiştim.

Sokakta yanımızdan uzun sakallı ve beyaz entarili bir adam ile arkasından kendisini takip eden her yanı örtülü bir hanım geçtiler. Adam herkese yiyecekmiş gibi bakıyor. İçindeki kin ve nefret sakalının tüm tellerini sarmış sanki.

- "Şu Afganlı Talibanların yaptığı da olacak şey mi canım; dinsel inançlar tamam da, biraz da bulunduğun ortamda sırıtmamak lazım. Atatürk'ü bu yüzden de çok seviyorum; bizde en azından durum bu kadar vahim değil..." türünden laflar geveledim ağzımda.

- "Onlar Afganlı Taliban değil Tolga Bey; onlar bizimkiler," dediler.

- "Nasıl yani?" demişim şaşkınlıkla...

- "Onlar Türkiyeliler hocam, öz be öz bizim insanımız," dediler. Ancak onlar kendilerini asla bizden biri saymazlar, bizimle konuşmazlar, bizim alışveriş yaptığımız yerlerden alışveriş yapmazlar.

- "E, o zaman neden bu insanlara bizim insanımız diyorsun ki hocam? Benim gibi düşünmeyebilirler ama tüm bağlarını koparıp atmış, gelecek hesaplarını bizi yok etmek üzerine yapmış birisi niye benim insanım olsun ki?..."

Bir gün sonra Dikili'de Belediye Başkanlığı ile kaymakamlığın birlikte düzenledikleri cumhuriyet konserinde meydanı dolduran insanların yüzlerine bakıp gülümsedim: "İşte benim insanlarım," diye düşündüm.

Ne güzel, hepsi tertemiz giyinmiş, erkekler kravatlarını takmış, hanımlar saçlarını taramış Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamaya gelmişler. Yüzlerinden nur akıyor desen yeridir. Gözlerinde öfkeden eser yok. Oysa, öfkelenmek için o kadar çok nedenleri var ki...

Çağdaş Türkiye'nin aydınlık yüzleri. Kırgınlar ama öfkeli değiller, çünkü bu ülkeden umutlarını kesmemişler hâlâ ve kesmeyecekler de... Bence en büyük proje bu halkın mutluluğu projesidir. Bunu hak ediyorlar. •

Üç günlük gezimizin son durağı Muğla oldu.

Aslında yaşamın son durağı da orası olacak benim için ya, neyse...

CHP Muğla İl Başkanlığı'nın düzenlediği Cumhuriyet Balosu'na katıldım. Bir süredir göremediğim dostlarımla buluşma şansını yakaladım.

Tüm ilçelerin CHP yöneticileri ve CHP'li Belediye Başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sendika yöneticileri... Kısacası, Muğla'yı çağdaş bir il yapan tüm demokrasi güçleri bir aradaydı.

CHP Muğla İl Başkanı sayın Mehmet Koca-göz konuşmasında, "Tolga Çandar'ı bu toplantıya sanatçı olarak değil, siyasetçi olarak davet ettim. Eminim siyasette de sanatta olduğu kadar başarılı olacaktır," dedi.

Bana duyduğu güven için başkana teşekkür ederim. Bugüne kadar bana güvenen hiç kimseyi düş kırıklığına uğratmadım. Bundan sonra da öyle olacak, emin olun.

İl Başkanlığı'nın hazırlattığı on dakikalık film, herkesin gözlerini yaşarttı. Emeği geçenleri kutluyorum.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, çağdışı düşüncelere karşı olmanın simgesi haline dönüştü.

Eskiden yalnızca dini bayramlarda gelen kutlama mesajlarından daha fazlası, 29 Ekim'lerde gelir oldu. Cumhuriyetçiler sivil toplum olarak da örgütleniyor artık. Doğrusu da bu bence.



Ana Sayfa Biyografi Sanatçı Kimliği Makaleleri Foto Galeri Ziyaretçi Defteri İletişim
© Tolga Çandar 2014 | Her hakkı saklıdır | Bu sitede yer alan hiçbir bilgi izin almadan herhangi bir kaynakta yayınlanamaz.