Makaleler SİZİN DE GÜNÜNÜZ GELECEK!
Hepimiz çocuklarımızın iyi bir eğitim almalarını istiyoruz. Neredeyse onlarla yeniden okula başladık, aynı sıralardan ikinci kez geçiyoruz. Ben oğlumla bu yolu yürümekten son derece mutluyum doğrusu. Ancak dünya üniversiteleri arasında yapılan sıralamalarda Türkiye'den hiçbir üniversitenin bulunmadığını düşününce, bütün heyecanım yok oluyor. Bu şekilde devam ettiği sürece de hiç umut yok ne yazık ki. Eğitim özgürleşmeden ne akademik başarılar elde edilebilir, ne de özgür, ülkesine ve insanlığa yararlı bireyler yetiştirilebilir? Uykularım kaçıyor yemin ediyorum!... Bir ülkenin geleceği açısından bundan daha vahim ne olabilir? Hangi birikimle çağdaş dünyanın bir parçası olmaya çalışıyoruz acaba?... Bunca emek, bunca masraf niye?... Neredeyse her evin bahçesine bir cami yapma hevesinde olanlar, bu durumun yaratacağı sakıncaları göremiyorlar mı, yoksa düşünen insan yetiştireceğini bildikleri üniversitelere yeterli desteği vermeyerek, kendi karanlık geleceklerini garanti altına almaya mı çalışıyorlar? • Bu düşüncelerin etkisiyle bunalmışken, 19 Mayıs Üniversitesi öğretim üyelerinden Okan Murat Öztürk kardeşimin 'Zeybek Kültürü ve Müziği' adlı kitabı ulaştı elime. Kendisiyle yıllardır birlikte çalışmamıza ve master tezinin bu konu olduğunu bilmeme rağmen, bu kadar kapsamlı ve derli toplu bir kitap için nasıl zaman ayırdı, şaşırdım doğrusu. Zeybekleri anlayabilmek için, bölgenin toplumsal tarihini iyi bilmek ve anlamak gerek. Osmanlı'nın yönetim anlayışından başlayarak, bölgede eşkıyalığı tetikleyen sosyo ekonomik yapıyı da iyi değerlendiren bu çalışma, kendi alanında verilen iyi yapıtlar arasında hak ettiği yerini almış bulunuyor. Tam da kendi yaşam öykülerini roman sanan özseverlerin egemen olduğu sanat ortamından ve bilimsel alandaki umut kırıcı durumdan bunalmışken, ilaç gibi geldi bana bu kitap. Eline, beynine, yüreğine sağlık sevgili Okan Murat kardeşim. • Son yıllarda üniversitelerde halk müziği bölümlerinin açılmasıyla, bu alanda yapılan çalışmalar hızlandı. Bu sevindirici ve umut verici gelişmenin yanı sıra, sanatçıların kendi aralarında alaylı (konuyla ilgili bir okuldan mezun olmayıp, piyasada kendi kendini yetiştirmiş olan sanatçı) diye adlandırdıkları müzisyenlerden de çok ciddi ürünler geliyor. (Aslında bugüne kadar yeni adına yapılan her iş sokaktan, yani alaylılardan gelmiştir. Artık mekteplilerden de bir şeyler bekliyoruz.) Okan Murat Öztürk'ün Batı Anadolu'yu kapsayan çalışmalarının yanı sıra, kendi kurduğu Bengi Bağlama Topluluğu ile yaptığı çalışmalar, Erol Parlak'ın Orta Anadolu çalışmaları, Erdal Erzincan'ın deyişler ve şelpe tekniği alanında yaptığı çalışmalar, gelecek için umut vericidir. Erkan Oğur'un bağlama çalış tekniği ile bu alana getirdiği esinti, ilerde güçlü rüzgârlara dönüşecektir, eminim. Ertuğrul Bayraktar Hoca'nın Türk Müziği Armonisi konusunda yaptığı çalışmalar ise, Yeni Anadolu Sanatı'nın yaratımında son derece önemlidir. • Sanatı ve bilimi, üzerinden çok para kazanarak sınıf atlama hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir alan olarak görenlerin sahte cennetine girmek yerine, gerçeğin tüm acı verici tadına rağmen baldıran zehrini içer gibi onurlarıyla içmeyi seçen bilim ve sanat adamlarının önünde saygıyla eğiliyor ve umut ediyorum ki: Sizin de gününüz gelecek!... |