Makaleler


ORMAN YANGINLARI

Ormanlarımız yanıyor. Yanan yalnızca ormanlarımız değil; yüreğimiz yanıyor. Geleceğimiz yanıyor, umutlarımız yanıyor Ege dağlarında. Telefon eden dostlar çaresiz, hüngür hüngür ağlıyorlar. Milas'tan arayan genç kızımız iki gözü iki çeşme, 'Lütfen bir şey yap Tolga Ağabeycim' diyor. Ne yapacağını şaşırmış, kimden medet umacağını bilemez haldeler. Boğazım düğümleniyor, güç bela 'Merak etme kardeşim, yakın zamanda söndürülür. Hemen yerine yenilerini dikeriz' filan gibi uyduruk laflar dökülüyor ağzımdan. Bilmiyor ki ben de çaresizim o an. İçimden her şeyi bir tarafa bırakıp yangın yerine koşmak geliyor. Kazma küreği kapıp yangın söndürme çalışmalarına katılmak istiyorum ancak yoğun çalışma tempomuz buna izin vermiyor.

Dilime Ormancı türküsü takılıyor. Yine böyle bir orman yangını sırasında yaşanan olayları konu alan bir türküdür Ormancı. Aman ormancı, yandım ormancı... Tüm ormancıları saygı ile selamlıyorum. Ne zor bir iştir yaptıkları.

PKK'nin bir kolu üstlenmiş son orman yangınlarını. Hiç sanmıyorum. Zaten hiç kimse inanmadı sahiplenme olayına. Bu tür olayları halklar arasında düşmanlığı körüklemek için kullanmayı ilke haline getiren sözde solcu oportünistler ile ırkçı kafatasçılar hemen devreye girdiler. Felaketlerden sonra ortaya çıkan yağmacılardan hiç farkları yok bunların. Herkes can derdindeyken bu akbabalar siyasal çıkar peşindeler.

Mevsim normallerinin çok üstünde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle bunalan insanlarımız, daha serin olan piknik alanlarına koşuyor. Her tarafı ormanlarla ve zeytinliklerle kaplı olan Ege'nin belediyeleri ve Orman Ba-kanlığı'na bağlı birimler, halkın bu ihtiyacını karşılayacak düzenlemeler yapmalılar. Piknik tüplerinin, taşınabilir ispirtolu ocakların yerine, sabit, gerektiğinde ı ytl atarak yarım saat çalıştırılabilen elektrikli ızgaralar yapılmalı piknik alanlarına. Bu yatırımlar, yap işlet yöntemi ile özel girişimcilere de devredilebilir. Aynı zamanda bu alanların bakımı ve koruması da işletmecilerin sorumluluğuna bırakılabilir.

Biraz kafa yorulursa, yaz sıcaklarında artan orman yangınlarının oluşma riski azaltılmış olur.

Böyle bir yatırımın maliyetini, yanan ormanlar nedeniyle ortaya çıkan zararla kıyasladığımızda devede kulak kalır.

Çocukluğumda Bodrum Turgutreis'te bir Gazi Dedemiz vardı. Kurtuluş Savaşı gazisiydi. Kimsesi yoktu garibin. Bize çok güzel masallar anlatırdı. Gözü arkada kalmamış, yapılması gereken her şeyi yapmış mutlu bir ihtiyardı. Güleryüzlü ve sevecendi. Hiç kimse için kötü konuştuğunu anımsamam.

Bir gün iskelede oturmuş ağlarken bulduk onu.

- 'Hayrola Gazi Dede?' dedik.

Bize kafasıyla karşıyı gösterdi. Rumlara ait İstanköy adasında yangın vardı.

- 'Zeytinlikler yanıyor evlat' dedi. 'İçim yanıyor. Yazık, çok yazık!'.

- 'Orası Yunanların değil mi Dede, sana ne, sen niye ağlıyon ki?...' dedik.

- 'Ağacın Türk'ü, Yunan'ı mı olur evlat? Ağaç Allah'ındır. Biz kiracısıyız yalnızca, bakıcısıyız.'

Toprağı bol olsun. Ne güzel söylemiş. Bu yangınlara sebep olanların gözü kör olsun.



Ana Sayfa Biyografi Sanatçı Kimliği Makaleleri Foto Galeri Ziyaretçi Defteri İletişim
© Tolga Çandar 2014 | Her hakkı saklıdır | Bu sitede yer alan hiçbir bilgi izin almadan herhangi bir kaynakta yayınlanamaz.