Makaleler


2 TEMMUZ 1993

Organizasyonu yapanlar, temmuz ayı başında Sivas'ta yapılacak Pir Sultan Abdal şenliklerine katılıp katılamayacağımı sorduklarında, Konya'nın Seydişehir ilçesi CHP örgütüne, 3 Temmuz 1993 tarihinde konser yapacağıma dair söz vermiş durumdaydım. Yine de ilçe başkanını aradım 'bir terslik var mı?' diye, her şey planlandığı gibi gidiyordu.

Sivas'taki etkinliklere katılmayı çok arzu etmiştim. Halk müziğinin ustaları orada olacaktı. Pir Sultan anılacak, dostlarla muhabbetler kurulacaktı...

Hay Allah, ne şanssızlık.

1 Temmuz akşamı Ankara'da, Mülkiyeliler Birliği'nin bahçesinde oturuyorduk. Sevgili dostlarım Hasret Gültekin, Uğur Kaynar, Erdal Ayrancı ve Dr.Behçet Aysan, iki arabaya nasıl yerleşeceklerini, kimin hangi arabada seyahat edeceğini planladılar. Dokuz kişi, iki araba ile gideceklerdi. Bana da, 'Tam konsere söz verecek zamanı buldun, aşk olsun sana...' diye sitem ettiler. Benim de canım sıkkın zaten... Sivas'ta onlarla olmayı nasıl istiyorum...

Yapacak bir şey yok. Homurdana homurda-na ayrıldım dostlarımdan, ve eve gidip yattım.

2 Temmuz günü akşamüzerine kadar stüdyoda çalıştım. Stüdyo çıkışı eve gitmeden önce Mülkiye'ye uğradım. Bir bira içip eve gideceğim. Aynı gece geç saatte Seydişehir'e hareket etmem gerekiyor.

Bir gazeteci arkadaşımızın getirdiği haber Mülkiye'nin bahçesine bomba gibi düştü: 'Sivas'ta bir şeyler oluyor. Çok sayıda ölen varmış. İlk haberlere göre Erdal Ayrancı, Asaf Koçak, Behçet Aysan, Muhlis Akarsu ölenler arasındaymış...'

Tanrım!... Mülkiye'nin duvarları, bahçedeki ağaçlar, gökyüzü birden hareket etmeye başladılar. Hepsi birden üstüme üstüme geliyor.

Yok, yok... Biri şaka yapıyor olmalı... Tabi canım, olacak şey mi bu...Bazı arkadaşlarımız sever eşek şakasını. Ama bu kadar da olmaz ki birader...

Her birimiz bir ankesörlü telefonun başına geçtik. Birisi TBMM'yi arıyor, birisi Sivas'a ulaşmaya çalışıyor, birisi gazete bürolarından son durumu öğrenme çabasında...

Hayır!... Ne yazık ki şaka değil. Bu halkın ozanları, sanatçıları yakılıyordu Sivas'ta. Pir Sultan ve arkadaşlarının kanı yetmemişti vampirlere. Doymuyorlardı kan içmeye iblisler.

Kimse engel olmamıştı onlara. Olamamışlar mıydı gerçekten, yoksa...Diledikleri gibi, kana kana içmişlerdi dostlarımızın kanlarını.

Bize yine cenazelerde slogan atmak kalmıştı: Sivas'ın Hesabı Sorulacak! Behçetler Ölmez!

Kim soracak Sivas'ın hesabını? Hangi örgütlü güç soracak?

O günlerde Sivas'ta konuşma yaparak, Pir Sultan etkinliklerine gelenlere karşı halkı kışkırtanlar şimdi hangi görevdeler ve hangi görevlere talipler, merak ediyorum. Lütfen o günlerin gazetelerini bulun ve okuyun. Mümkünse yerel gazetelere bir göz atın, göreceksiniz.

Hesap sorma konusunda ciddi olanlar, bunun sadece 2 Temmuzlarda toplanıp ağıtlar söylemekle olmayacağını anlamak zorundalar.

Yoksa Asaflar, Behçetler, Erdallar... öldükleriyle kalacaklar!...

(2, 3, 4, 5 Temmuz tarihlerinde, AST'da, Cengiz Sezgin'in yönettiği, katliamı konu alan oyun mutlaka izlenmeli. Tel: 0312 4250256)



Ana Sayfa Biyografi Sanatçı Kimliği Makaleleri Foto Galeri Ziyaretçi Defteri İletişim
© Tolga Çandar 2014 | Her hakkı saklıdır | Bu sitede yer alan hiçbir bilgi izin almadan herhangi bir kaynakta yayınlanamaz.