Makaleler


KEHANETLER ÜLKESİ DİDYMA

Daha önce Antik Halikarnassos Bodrum belgeseli ile Mausoleum'u geri isteyen belgesellere de imza atan Alternatif Sinema, şimdi de Didim Belediyesi'nin desteği ile, Kehanetler Ülkesi Didyma belgeselini çekiyor.

Didim'de bulunan Apollon Tapınağı'nın antik çağda önemli bir kehanet merkezi olması özelliğinden yola çıkılarak hazırlanan belgesel kapsamında, ayrıca antik kentler Milet, Priene, Heraklia, ve Bafa Gölü de tanıtılacak.

Apollon Tapınağı'ndaki kahinlerden, bilim ve felsefenin babası sayılan Thales'e, Priene Tiyat-rosu'nda sahnelenen oyunlardan, Ay Tanrısı Selene ile çobanın aşkı gibi mitolojik masallara kadar birçok yönü ile belgesel, o dönemin kültürünü de yansıtmayı amaçlıyor.

Yönetmen Remzi Kazmaz'ın çektiği belgeselin dramatik kurgusu içinde, sanatçılar Tolga Çandar, Suavi, Engin Yörükoğlu ve Sezai Sarıoğ-lu da oyuncu olarak görev aldılar.

1071'de Malazgirt Savaşı ile Anadolu'ya gelen Müslüman Türklerden başkasını Türk kabul etmeyen, bu tarihten önceki tüm mirası reddeden Türk-İslam sentezci anlayışlara karşı çıkan ve 5000 yıldır Ege'de olduğunu düşünen birisi olarak, yapılan bu çalışmaların genç kuşağın Ana-dolu'luluk bilincinin gelişmesine çok önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Didim Kaymakamlığının, Didim'de bulunan tüm demokratik kitle örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının da desteklediği proje, tarih ve kültürün önemini kavramış bir kentin ortak ürünü olma yolunda ilerliyor.

Didim Müzik Derneği Dim-Der üyelerinin katılımlarıyla yaptığımız çekimler, öğlen saat ıi:oo'den akşam sat ı8:oo'e kadar aralıksız sürdü. 40 dereceye varan hava sıcaklığının altında çalışılmasına karşın, yaş ortalaması 40'ın üzerinde olan dernek üyeleri hiçbir yorgunluk ve bıkkınlık belirtisi göstermediler. Yapılan işe duydukları saygının göstergesiydi bu. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Sanat ve kültür birikiminden, tarih bilincinden yoksun yöneticilerin cahillikleri yüzünden sahiplenilmeyen güzelim Anadolu masalları, dünyanın birçok ülkesinde ilkokullarda Helen masalları diye anlatılıyor ve bununla ilgilenme gereği bile duyulmuyorsa, Halikarnas Balıkçısı'nın ve onun gibi düşünenlerin çabaları henüz meyvelerini vermemiş demektir.

Ege kıyılarında matematik ve astronomi'de çok önemli gelişmeler sağlayan, ürettikleri mimari, felsefi ve edebi değerlerle bugün dahi ışık olabilen o insanların bizim insanlarımız olduğu gerçeğini kavrayabilmemiz için daha ne kadar zaman geçmesi gerekiyor.

Ege'ye tatile gidenler, deniz, güneş, kum, balık, rakı ve aşk dışında da Ege olduğunu görebilmeleri için kafalarını biraz kaldırmaları yeter. Baktıkları her yerde binlerce yıllık bir tarih olduğunu ve bu tarihi yaratanların da bizim insanlarımız olduğunu bilmelerini isterim.

Unutmamalıdır ki, biz binlerce yıldır buradayız ve Anadolu'nun ev sahibiyiz; bazılarının sandığı gibi misafir falan değiliz, bu böyle biline!...

Bu arada, Altın Portakal'dan güzel haberler geliyor. Cannes Film Festivali'nde duvarları Emrah Türel afişleriyle donatılan Altın Portakal standının çok ilgi gördüğü anlatılıyor. Çalışmalarında başarılar diliyorum.



Ana Sayfa Biyografi Sanatçı Kimliği Makaleleri Foto Galeri Ziyaretçi Defteri İletişim
© Tolga Çandar 2014 | Her hakkı saklıdır | Bu sitede yer alan hiçbir bilgi izin almadan herhangi bir kaynakta yayınlanamaz.