Makaleler SANATÇILAR VE SİYASET
Bir düşünce kendisini hangi araçlarla ifade ediyorsa, o araçların taşıdığı değer kadar değer taşır. Bir siyasal düşüncenin, yaşamın her alanında var olandan, yani karşıtı olarak gördüğü siyasal düşüncelerden farklı projeleri olmalıdır. 1968 dünya gençlik hareketi, yarattıkları müzik akımlarıyla, giyinme biçimleriyle, yeme alışkanlıklarıyla alternatif bir kültür hareketi, farklı bir yaşam projesi olarak ortaya çıkmıştı. Aradan kırk yıla yakın zaman geçmesine karşın, bugün hâlâ o dönemde ortaya çıkan akımların türevleriyle idare ediyoruz. Yaşamın her alanını kapsayan bu mega projenin sanatçıları, savundukları düşüncenin yaşama geçirilmesinde çok önemli rol oynadılar. Bir siyasal projenin halka yaygınlaştırılmasında sanatçıların ne kadar önemli olduğuna ilişkin örneklerle doludur bu süreç. Woody Gutrie gitarının üzerine "Bu alet faşistleri öldürür" (This Machine Kills Fascist) diye yazmıştır. Pete Seeger ise daha yumuşak bir dil kullanmış; "Bu alet nefreti kuşatır ve onu teslim olmaya zorlar" (This Machine Surrounds Hate and Forces It to Surrender). O dönemin sanatçıları, sanatı dünyayı değiştirmek için bir araç olarak görüyorlardı. Bir siyasal projenin sözcüsü gibiydiler. Şili'li İnti-İllimani grubu, tüm dünyayı dolaşarak, verdiği konserlerle faşist diktatör Pinochet'in altını toplu iğneyle oyar gibi oydu. Aynı faşist diktatör tarafından katledilen Şili'li ozan Victor Jara, "Ben sesim güzel olduğu için değil, şarkı söylemeyi çok sevdiğim için de değil; ben şarkı söylemenin gerekliliğine inandığım için şarkı söylüyorum" demiştir. Pinochet' faşizminin yıkılmasında bu sanatçıların çok büyük bir payı vardır. Bu sanatçılar, 'bizim için önemli olan verdiğimiz mesajdır' deyip, müzikal standartları ikinci plana atmamışlar, tam aksine müziğin gelişmesine de katkıda bulunmuşlardır. Yoz kültürlerin saldırılarına karşı kendi öz kaynaklarından hareketle oluşturdukları "New Song Movement" (Yeni Türkü.Çağdaş Türkü) akımı ile, üçüncü dünya ülkelerinin müzisyenlerine örnek olmuşlardır. Ülkemizde de, Moğollar, Livaneli, Yeni Türkü, Çağdaş Türkü, Ezginin Günlüğü, Grup Yorum gibi bu akım içinde yer alan ve kalıcı yapıtlar üreten gruplarımız, müzisyenlerimiz var. Anadolu müzik birikimine çok önemli katkıda bulundukları gibi, aydınlanma hareketinin de gönüllü hamallığını yapmışlardır, yapmaya da devam ediyorlar. Yaratıcı, bilgili, araştırmacı ve ülkenin içinde bulunduğu siyasal ortamdan rahatsızlık duyan tüm sanatçıların, siyasal partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri içerisinde çalışmaları ve çağdaşlaşma hareketine katkıda bulunmaları gerektiğini düşünüyorum. Siyasal partilerin de sanata ve sanatçılara karşı yaklaşımları, o siyasal düşüncenin gerçekte ne olduğunun göstergesidir. "Bana sanatçını söyle, senin nasıl bir parti olduğunu söyleyeyim" düşüncesi yanlış olmasa gerek. |