1968 dünya gençlik hareketlerinin temelinde alternatif siyasal projeler, alternatif sanat anlayışları, alternatif yaşama biçimleri, alternatif yemek kültürü, alternatif giyim kuşam, vb. projeler bulunuyordu. Beatles, fast-food, geniş paçalı pantolonlar, uzun saçlar, sarkık bıyıklar vb...

Bir düşünce kendisini hangi araçlarla ifade ederse, o araçların taşıdığı değer kadar değer taşır.

Sözgelimi, Şili’de, Pinoche faşizmi sırasında Şilili müzik gurubu İnti-İllimani Şili’den ayrılmak zorunda kalmış, ancak bütün dünyayı dolaşarak haklı mücadelelerini doğru araçla en etkili şekilde anlatmış ve Pinoche’nin altını toplu iğneyle oyar gibi oymuşlardır. Bu nedenle de Şilili faşizm karşıtları için İnti-İllimani bir efsanedir. İlk kez bu gurubun Viva-Chile (Yaşasın Şili) albümlerini dinlediğimde Şili hakkında hiçbir şey bilmediğim halde, bu gurubun temsil ettiği düşünce haklıdır demiştim. Eminim dünyanın bir çok yerinde, bir çok insan benimle aynı şekilde ,aynı şeyi düşündüler.

1968 dünya gençlik hareketlerinin temelinde alternatif siyasal projeler, alternatif sanat anlayışları, alternatif yaşama biçimleri, alternatif yemek kültürü, alternatif giyim kuşam, vb.projeler bulunuyordu. Beatles, fast-food, geniş paçalı pantolonlar, uzun saçlar, sarkık bıyıklar vb.

Yaşamın her alanını kapsayan bir projeydi 1968’de hayata geçirilmeye çalışılan!..

Oysa bugün siyasal yaşamı belirlemesi gerekenlerin alternatif projeleri yok. Kiminle konuşursak konuşalım, herkes sistemden yakınıyor, fakat bir Allahın kulu da kalkıp, şunu kaldırıp yerine bunu koyalım diyemiyor. Diyemiyor çünkü ortada proje yok. Sağda da, solda da proje filan yok efendim; ne yazık ki yok.

Bu ülkede sağ yıllardır iktidarda, sistemi temsil eden onlar, onların alternatif projeleri olamaz zaten. Fakat şaşırtıcı olan; yıllardır muhalif olan sol, iktidarı isterken, solcu sanatçıların alternatif sanatsal projelerini ortaya koyamamış olmaları hazindir. Bu ülkede hala akortsuz bağlama ile sahneye çıkıp solu temsil etme iddiasında olanların var olduğunu gördükçe içim sızlıyor. Oysa dünyada sol, gelişmiş değerlerin adresidir, geri kalmışlığın değil.

Eğer sol, kendisini ifade edecek sanatsal projeler üretemezse, sahnedeki akortsuz bağlama kadar değer taşımaya devam edecektir ne yazık ki.

Son derece zengin müzik mirasına sahip bir ülkenin sanatçılarının daha yaratıcı, daha üretken, daha duyarlı olmaları beklenir. İspanyollar Şili’yi istila ettiklerinde yerliler karlı dağlara kaçtılar. Sıcak iklimin insanları olan İspanyollar karlı dağlara ulaşamadılar. Bu yüzden, Şili’li solcu müzisyenler öz kültürlerini Ant dağlarında buldular ve gruplarının adını ” Ant dağlarının güneşi” anlamına gelen İnti-İllimani koydular.

Haydi dostlar; Torosların güneşi sizi bekliyor!...