Makaleler


HIZ

Otomobil yarışlarında yaşanan korkunç kazalardan sonra yarışın duracağını, hatta iptal edileceğini sanırdım. Herkes panik halinde olay yerine akın edecek, kimisi sürücüleri (pilot) kurtarmaya çalışırken, başka bir grup pamuk, tendürdiot, oksijen, yara bandı telaşına düşecek.

Fakat kimse pamuğun nerde olabileceği ile ilgilenmeyecek, ortaya öylece bağıracak:

- Pamuk getirsenize birader,adam ölüyor, acele etsenize!...

- Ambulans nerde kaldı laaan?.....

- Bu memleket adam olmaz kardeşim!...

- Vesaire, vesaire...

Elbette bunların hiçbiri olmuyor.

Kesinlikle panik yaşanmıyor.Herkes böyle bir durumda ne yapacağını daha önceden biliyor;bu tür olaylar için eğitimliler. Seyirciler dahil,kimse yerinden dahi kalkmıyor.Böylece görevliler rahatça çalışabiliyor; çok ender olaylar dışında can kaybı falan da olmuyor.

Bence en çarpıcı olan ise; bırakın ertelemeyi ya da iptal etmeyi, yarış durmuyor bile!

Modern yaşam böyle bir şey işte; senin hızının ne olduğuna bakmaksızın kendi hızını sürdürmeye devam ediyor.

Bu hıza ayak uydurup uydurmamak herkesin kendi bileceği şey.

Eskiden meşhur bir Söke Treni vardı: O bir istasyonda yolcu almak için durduğunda inip kahve içebilir, tren hareket etse bile sen kahveni bitirebilir, birazcık hızlı yürümek suretiyle tren diğer istasyona varmadan yetişebilirdiniz.

Söke Treni’nin İzmir’e ulaşabilmek için harcadığı sürede Avustralya’ya ulaşıyoruz bugün.

64 yaşındaki bir tanıdığımı işyerinde ziyaret ettiğimde, İnternet aracılığı ile Japonya’dan birisiyle tavlaoynuyordu. Bundan on yıl önce bunu hayal bile edemezdik belki ama bugünün dünyasında, çok sıradan bir şey haline geldi bu tür şeyler. Eğer insanoğlu dünyayı yaşanamaz bir yer haline çevirme işini birazcık geciktirebilirse, bugün düşlerini dahi kuramadığımız nelerle karşılaşacağız kim bilir?

Saygıdeğer ziyaretçi,

Yalnızca, insanoğlunun eriştiği bu baş döndürücü hızın gerisinde kalmamak gerektiği gerçeğini kavramış toplumlar,gelişini coşkuyla kutladığımız bin yılın sonunu görebileceklerdir. Dedelerimizin Viyana kapılarına dayanmış olmaları, cinsel gücü yüksek bir toplum olmamız, kodukmu oturtuyor olmamız, bize kimsenin yan bakamıyor olması gibi olağanüstü meziyetlerimiz, tarih sahnesindeki varlığımızı sürdürebilmemiz için yeterli olmayacaktır. Bilgiye ihtiyaç duymak ve bu ihtiyacı en kısa zamanda karşılamak için gerekli donanıma erişmeye çalışmak, sahip olduğumuz bilgiyi saklayarak bizden sonraki kuşaklara ulaştırmak ve bu bilgiyi insanlığın yararına kullanmak... Sanırım gerekli olanlar bunlardır.

İnternet’in bilgi alışverişindeki olağanüstü gücünden yararlanmamak çok safça olurdu. Bu nedenle, değerli dostlarım bu siteyi hizmetinize sunuyoruz.

Tolga ÇANDAR hakkında merak ettiklerinizin yanı sıra, müzik, siyaset, güncel bazı olaylara ilişkin düşünceleri, buradan izleyebilirsiniz.

Ayrıca, sizin düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız, çok mutlu olurum.

Hızın gerisine düşmemenizi ve sağlıklı yaşamanızı dilerim. Saygılarımla.

Tolga ÇANDAR.
09.01.2003/ANKARA



Ana Sayfa Biyografi Sanatçı Kimliği Makaleleri Foto Galeri Ziyaretçi Defteri İletişim
© Tolga Çandar 2014 | Her hakkı saklıdır | Bu sitede yer alan hiçbir bilgi izin almadan herhangi bir kaynakta yayınlanamaz.